Bir Yapının Depreme Dayanıklı Olduğunu Kanıtlayan 7 Temel Madde

Türkiye deprem riskinin yüksek olduğu birçok bölgeyi barındırıyor. Bu da olası bir depremle her an karşılaşma riskimizi artırıyor. Ev alacak kişiler içinse en önemli konuların başında yapının depreme dayanıklı olup olmadığı konusu en önemli soru oluyor. Birikimlerini yaşanabilecek bir eve yatırmak isteyenlerin haklı olarak sordukları sorunun cevabını almaları gerekiyor. Bunun için ise, yapının depreme dayanıklı olduğunu kanıtlayacak bilgiye veya kıstaslara ihtiyaçları var.

Ülkemizin deprem kuşağında yer almasından dolayı, inşa edilen evlerin depreme dayanıklı olması oldukça önem arz ediyor. Gölcük ve Van depremi gibi can kayıplarının yaşandığı depremlerden sonra, dayanıklı konut inşaatlarına daha da dikkat edilmeye başlandı. Risk içeren binaların yıkılması ve yeniden depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi için birtakım teşvikler verildi. Tüm Türkiye’de başlatılan seferberlikle eskimiş, hasarlı ve depreme dayanıklı olmadığına kanaat getirilen binaların yıkımına başlandı.
Yazımızda, depreme dayanıklı bir yapının nasıl anlaşılacağına dair bilgileri 7 maddede derledik.

Bir Yapının Depreme Dayanaklı Oldığu Gösteren 7 Madde

1. Yer Seçimi

Depreme dayanıklı bir yapı inşa etmek için doğru yer seçimi oldukça önemlidir. Zemin yapısı, yer altı suyu seviyesi, jeolojik ve hidrolojik özellikler, deprem kaynağına olan uzaklık ve bölgedeki deprem yoğunluğu gibi faktörler dikkate alınmalıdır.

2. Temelin Kalite Durumu

Bir evin tüm yükünü temel ve kolonlar taşır. Bu nedenle temelin oldukça sağlam ve yeni mühendislik sistemlerine göre atılması gerekiyor. Hatta zemin etüt testi ve çalışmalarının da önceden yapılarak zeminin bina için uygun olup olmadığına dair raporun alınması en önemli hususlardan biridir. Bu tür denetleme ve prosedürler zaman veya maliyet kaybı olduğu için bazı inşaat firmaları tarafından yapılmayabilir.

Binanın temeliyle ilgili bilgi ve fikir sahibi olabilmek için zemin katın kontrol edilmesi önemlidir. Evin zemininde yer alan kat kolonlarının iyice incelenmesi lazımdır. Bu kolonlarda herhangi bir çatlak olması halinde bir uzmana danışılmalıdır. Zemin katın 3 metreden fazla yüksekliğe sahip olması da doğru bir yapı planı değildir. Ayrıca, zemin katının her yerinin duvar olması gerekiyor. Dükkan ve vesaire için yapı duvarları yıkılarak bölmelerin kullanılması binanın depreme karşı dayanıklı olmasını olumsuz etkiliyor.

3. Duvarların Kalitesi

Bu yazı ilginizi çekebilir

Deprem anındaki sarsıntıdan çıkan enerjinin bir kısmı duvarlar tarafından emilebilir. Böylece olası bir büyük deprem anında binanın ayakta kalması ve yıkılması önlenebilir. Binadaki duvarlarda kullanılan malzemenin kalitesi, duvarın kalınlığı ve uygulayıcının profesyonelliği yapının depreme dayanıklı olup olmadığını belirleyen temel ölçütlerden birisidir.

Yapıya ait projeye bakılarak duvarın kalınlığı, kullanılan malzemenin kalitesi hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Ancak bazı inşaat firmaları projede sunulanı uygulamak yerine daha az maliyetle yapıyı tamamlamak adına ucuz yapı malzemesi tercihinde bulunabilir. Tuğla ve örme duvarlar, hafif ve kaliteli ytong tarzı duvar diye gösterilebilir. Bunları anlayabilmek herkes tarafından mümkün değildir. Bu nedenle evinizi satın almadan önce uzmanlara test ettirmek en doğru yoldur.

4. Yalıtım Sistemleri Kullanımı

Depreme dayanıklı konutların temel özellikleri arasında yalıtım sistemlerine sahip olmaları bulunuyor. Özellikle su yalıtımına yönelik bir önlem alınmayan binaların duvar, kolon ve temelleri giderek bozulmaya uğrar. Bu tür binalar risk altındadır. Bina tesisatındaki suyun betonlara ulaşması kimyasal bir reaksiyon başlatabiliyor. Özellikle kullanılan betonun kalitesiz olduğu binalarda suyun betonla buluşması daha da riskli bir durum ifade ediyor. Zemin katın, bodrumun ve taşıyıcı kolonların sürekli rutubetli olmasından evin su yalıtımına sahip olmadığını anlayabilirsiniz.

5. Projedeki Kat Planına Uyumluluk

Alacağınız yeni evin depreme dayanıklı olarak inşa edilip edilmediğini anlayabilmek için projesini kontrol etmek oldukça önemlidir. Kat planına uygun şekilde inşa edilmeyen binaların depreme yönelik hasar görme ve yıkılma ihtimalleri çok daha fazladır. Projedeki kat sayısıyla, binanın gerçekte sahip olduğu kat sayısı arasındaki farkın fazlalığı risklidir. Bununla beraber; kolonların boyutları ve kalınlıklarıyla aralarındaki mesafenin de karşılaştırılması gerekiyor. Projenin kat planına uygun şekilde yapılmaması, zemin kolonlarında da projeye uyulmaması gibi birtakım riskleri barındırıyor.

6. Perde Beton ve Kolon Sistemi

Son dönemde yapılan konut projelerinde yeni bir mühendislik anlayışı olarak perde beton ve kolon gibi sistemler binaların depreme dayanıklılıklarını oldukça artırıyor. Eski yapılarda bulunmasa da, yani inşa edilen yapılar için önemli bir depreme dayanıklılık uygulamasını ifade eden perde betonların projede yer alıp almadığı mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Deprem anında tüm enerji ve yükü taşıyan perde beton ve kolonlar; depremin şiddetine göre hasar görmeden veya az bir hasarla depremden çıkmanızı sağlayabiliyor.  Binanın dış taraflarına simetrik olarak inşa edilen ve aynı ebat, kalınlık ve güçte yapılan perde duvarlar istinat görevi görüyor diyebiliriz.

7. Yapı Testleri

Yapıların deprem dayanıklılığı test edilmeli ve gerektiğinde güçlendirilmelidir. Yapıların test edilmesi, zayıf noktaların belirlenmesine ve onarım gerektiren alanların tespit edilmesine yardımcı olabilir. Bir yapının depreme dayanıklı olup olmadığını anlamanın en doğru yollarından biridir.

Bunları da beğenebilirsin