Gayrimenkul Yatırım Fonu Nedir?
Gayrimenkul sektöründe, yatırım yönünde son yıllarda gündeme gelen konu gayrimenkul yatırım fonları. Yeni yapılan düzenlemelerle birlikte ülkemizde gayrimenkul yatırım fonları kurulmaya başlandı. Yazımızda bu fonların ne olduğunu açıklayacağız.
Gayrimenkul Yatırım Fonu Nedir?
Gayrimenkul Yatırım Fonları, yatırımcıların kolektif olarak, birleşerek, gayrimenkule yatırım yapacakları bir platformu oluşturur.Bu platformların kurucusu bu iş için özellikle kurulan yönetim şirketleridir. 2014 yılı temmuz ayında yürürlüğe giren kanun ile Sermaye Piyasa Kurulu bunların tebliğini ve düzenlemesini yapmıştır. O zamanın ardından çoğunlukla 2017 yılı başında, çok sayıda fon izinlerini aldı ve gayrimenkul yatırım fonları kuruldu. Bu fonlar menkul kıymet fonlarına çok benzer şekilde çalışmalarını yürütmeye başladı. Tek farkları sermaye olarak para ya da hisse senedi değil, gayrimenkul bulundurmalarıdır. Yani, bir yatırımcı gayrimenkul yatırım fonlarının bir payını satın aldığında, portföy içindeki tüm gayrimenkulün kira getirisi ve değer artışına ortak olmuş oluyor. Yatırım fonu niteliğiyle sadece bitmiş ürüne yatırım yapılabilmektedir ve sadece nitelikli yatırımcı tanımına uyan yatırımcıların katılımına izin verilmektedir. Bu tanım 1 milyon TL’lik varlığı olan herkesi kapsamaktadır.
Diğer Fonlardan Farkı Var Mıdır?
Gayrimenkul yatırım fonlarının da diğer fonlar gibi bazı fon sınırlamalarına ve kurallarına sahip olduğu gerçeği mevcut. Fakat özellik olarak diğer fonlardan ayrıldığı gibi bu kuralların niteliği bakımından da farklılıklar göstermektedir. Örneğin bir gayrimenkul fonunun sahip olduğu nakit para miktarı çoğunlukla çok az olacağı için bunu diğer fonlar gibi günlük olarak açıklama zorunluluğu yoktur. Yalnızca yılda bir defa açıklaması yeterlidir. Bu fonlar gayrimenkullerin inşasına yatırım yapamaz. Otel, alışveriş merkezi ya da hastane gibi nitelikli meskenleri ticari maksatla çalıştıramaz.
Avantajları Neler?
Gayrimenkul Yatırım fonları ile yapacağınız bir girişimde karınızın ne kadar sürede elde edeceğinizi bilirsiniz. Örneğin beş yıllık bir fona katıldınız ve yatırımınız üç yıl boyunca fon içinde kalmak zorunda. Bu ilk bakışta uzun bir süre gibi görünse de aslında doğrudan yapılan yatırımların geri dönüşlerini on yılda ancak tamamladıkları görünüyor. Direk yatırım yönteminin bir diğer dezavantajı da bu yatırımı yaparken tüm iş yükünü de sırtlanmayı kabul etmeniz. Kimi yatırımcı tapu sahibi olmayı ya da yatırım yaptığı yeri gezip görmeyi, fiziken varlığını görebilmeyi isteyebilir ama gayrimenkul yatırımının bir ticaret işi ve sermaye piyasasının bir parçası olduğunu unutmamak gerekir. Parçalı sahiplik durumunun yaratacağı uyumsuzluktansa fonlarla birlikte tek elden yapılabilecek bir yönetim çok daha verimli olacaktır.